Ali Atik Paşa Cami

Edirne Cami

Hakkımızda

Edirne'nin tarihi Ali Atik Paşa Camii'nde huzurlu bir ibadet deneyimi yaşayın. Muhteşem mimarisi ve manevi atmosferiyle gönlünüzü ferahlatacak. #AliAtikPaşaCami #EdirneCami #Edirne #Cami #İbadet #TarihiCami

Müşteri Yorumları

4.9 /5

11

Toplam Yorum
Reviewer Avatar
Bora Arasan

"Kalın duvarlı, kubbesiz yapının adı Atik Ali Paşa Camii. 1506 ‘da inşa edilmiş. İlginç yanı (içine giremediğimiz için sadece gördüğümüz kadarı üzerinden yorum yapabiliyorum) son cemaat yerinde tamamen devşirme malzeme kullanılmış olması. Fark edilmeyen bir değer olarak görüyorum bu yapıyı."

Reviewer Avatar
Bayram Özsöz

""

Reviewer Avatar
Ayça

"Çok şirin, tarihi bir Camii."

Reviewer Avatar
Özkan Karakaş

"Küçük bir bahçe içerisinde kıbleye uzanan dikdörtgen planlı olarak inşa edilmiştir. Kasetli almaşık düzende inşa edilmiştir. Üzeri ahşap çatılı olup kiremit örtülüdür. Güney batı cephesinde iki sıra halinde toplam sekiz pencere vardır. Alt sıranın solunda yer alan üç pencere son cemaat yerine aittir. Sağda kalan iki pencere ve üst sıradaki üç pencere harime açılmaktadır. Kuzeydoğu cephesi de aynı düzendedir. Fakat bu cephenin ortasında beden duvarına yaslı vaziyette minare yer almaktadır. Kübik kaidesi moloz taş ve tuğlayla örülü olan minarenin gövdesi tuğladır. Gövde şemse motifleri oluşturan bir örgü sistemine sahiptir. Kıble cephesinde alt sıraya iki üste üç pencere açılmıştır. Beden duvarları örtüye geçişte kirpi saçakla son bulmaktadır. Eyvan biçiminde düzenlenen son cemaat yerine üç kemerli açıklıktan geçilmektedir. Kemerler yanlarda beden duvarıyla, ortada iki adet sütunla taşınmaktadır. Ahşap çatı içerden ahşap tavanla kaplıdır. Kareye yakın dikdörtgen planlı son cemaat yerinin yan duvarları sıvasız, moloz taş örgülü ve aralarda ahşap hatılları vardır. Kıble duvarının iki yanında birer pencere ortada harim kapısı yer almaktadır. Mermer söveli pencerelerin üzerlerinde hafifletme kemerleri görülmektedir. Sağdaki pencerenin üzerinde bir mükebbiriye oluşturulmuştur. Kare planlı harim içerden ahşap tavanla örtülüdür. Yan cephelerin ortalarında birer dolap nişi açılmıştır. Beş kenarlı mihrap nişi mukarnaslı yaşmağa sahiptir."

Reviewer Avatar
34 Istanbul

"Minaresi farklı. Biraz aşağısında Sokak Çeşmesi var"

Reviewer Avatar
Serkan ÖZEN

""

Reviewer Avatar
Metin Turgut

"Selimiyenin dibindeki sakinlik"

Reviewer Avatar
Abdurrahim Vural

"ATİK ALİ PAŞA (ö. 917/1511) Osmanlı vezîriâzamı. Aslen Saraybosna’nın Drozgometva köyündendir. Devşirme olarak Enderun’da yetişti. Hadım lakabıyla da tanınan Ali Paşa bir süre Bâbüssaâde ağalığı yaptıktan sonra önce sancak beyliği, ardından da Karaman beylerbeyiliğinde bulundu (1482). Bu sırada içteki çeşitli siyasî karışıklıklarla uğraştı, özellikle Cem Sultan ve Karamanoğlu Kasım Bey’e karşı başarı ile mücadele etti. Daha sonra Rumeli beylerbeyi olan Ali Paşa, Boğdan voyvodasının Akkirman’ı almaya teşebbüs etmesi üzerine ona karşı gönderildi. Ali Paşa Eflak beyini ve kuvvetlerini yenerek Boğdan’a girdi. 1483’te Vezîriâzam Davud Paşa’nın maiyetinde Memlük seferine katıldı, çevredeki kalelerin zaptedilmesinde başarılı oldu. Bu sırada asker arasında görünen hastalık ve bitkinliğe rağmen savaşa devam ederek Memlük askerlerini bozguna uğrattıktan sonra Karaman’a çekildi (1492). Memlükler’le barış imzalanmasının ardından, Venedikliler’in Mora kıyılarını tehdidi üzerine Davud Paşa ile birlikte Modon ve Koron’u almakla görevlendirildi ve yol boyunca Navarin, Zenşiyo kalelerini savaş yapmadan ele geçirip Osmanlı topraklarına kattı (1500). Bu sefer sırasında Leontari önlerinde II. Bayezid ile buluştu, ancak kış yaklaştığı için padişah geri döndü. Bu durumdan faydalanan Venedikliler Navarin’i geri aldılarsa da Kemal Reis’in donanma ile yardıma gelmesi üzerine Ali Paşa şehri Venedikliler’den tekrar almaya muvaffak oldu (1501). Bu fetihten sonra Mora’da ticaret çok gelişmiş, o sırada İspanya’da büyük sıkıntı içerisinde olan müslümanlardan bir kısmı Mora’ya yerleşmiştir. Ali Paşa 1501’de Mesih Paşa’nın ölümü üzerine vezîriâzam oldu. Bu ilk sadâreti iki yıl kadar devam etti ve 1503’te görevden alındı. 1506’da ikinci defa bu makama tayin edilen Ali Paşa 1511’de şehid düşünceye kadar sadârette kalarak devlet işlerini başarıyla yürüttü. Hatta II. Bayezid birçok konuda idareyi ona bıraktı. Bu dönemde şehzadeler arasındaki taht mücadelesi ve Şiîlik faaliyetleri onu en çok meşgul eden konular oldu. Şehzadeler meselesinde büyük şehzade Korkut’a ve en küçük şehzade Selim’e karşı Ahmed’i destekledi. Ayrıca babasından hükümdarlığı zorla almak isteyen Şehzade Selim’i 1511’de Çorlu’da mağlûp etmiştir. Şahkulu üzerine yürüyen vezîriâzam, Sivas-Kayseri arasındaki Gökçay mevkiinde Şahkulu ile karşılaştı. Bu mücadele sırasında Şahkulu öldürülüp askerleri dağıtıldı ise de âsiler üzerine tedbirsizce yürüyen Ali Paşa Şahkulu’nun askerleri tarafından çember içine alındı ve isabet eden bir okla şehid düştü (2 Temmuz 1511). II. Bayezid Ali Paşa’nın ölümüne çok üzüldü. Atik Ali Paşa değerli bir devlet adamı, iyi bir kumandan olmanın yanında memleketin imarına önemli hizmetleri geçmiş bir kimsedir. Dürüst ve dirayetli şahsiyeti, hayır severliğiyle devrin kaynaklarında övülmüştür. Onun hayır eserlerinin başında İstanbul Çemberlitaş’ta cami, medrese, imaret, mektep, kütüphane ve diğer müştemilâttan oluşan külliye gelir. Ali Paşa’nın bu külliye içerisinde teşkil ettiği kütüphane fetihten sonraki İstanbul’un en önemli kültür müesseselerinden biridir. Yine İstanbul Karagümrük’teki Zincirlikuyu veya Atik Ali Paşa Camii, Tekfur Sarayı civarında Kariye adıyla manastırdan çevrilen cami, bunun yakınında yaptırdığı bir medrese, Edirne’deki bir cami, Bursa’da bir imaret, Mora’daki birkaç sıbyan mektebi onun hayratındandır. Ali Paşa bütün bunların yanında ilim ve sanata da yakın ilgi duymuş, ilim ve sanat erbabını himaye etmiştir. Sarayında sık sık âlim ve şairleri toplar, onlara ziyafet verir, ilim ve kültür sohbetleri yapılmasını sağlardı. Devrinin tanınmış şairlerinden Priştineli Mesîhî onun divan kâtibi idi. Efendisinin ölümü üzerine söylediği mersiyesi meşhurdur. İdrîs-i Bitlisî Heşt Bihişt adlı tarihe dair eserini Atik Ali Paşa’ya ithaf etmiştir. Cami 1506 yılında yaptırılmış. 1910 yılı harbinde mermi isabet etmesi nedeniyle yıkılmıştır. Cami zaman içerisinde yıpranmış ve yapının ayağa kaldırılması için Edirne Vakıflar Bölge Müdürlüğünce 2012 yılında restorasyon başlamış ve 2014 yılında ibadete açılmıştır."

Reviewer Avatar
Osman Bekler

"Selimiyenin hemen yaninda kucuk sirin mutevazi ve maneviyati buyuk bir camii serif. Edirne Meydan mahallesi Selimiye camii alt tarafinda yer alan Tekke-i Ali pasa vakfina tescilli bulunan asirlik camiinin yapilis tarihi kesin olarak bilinmemektedir. Ancak eseri yaptiran Hadim Atikali pasanin 1506 yilinda Seytankulu muharebesinde sehit olmasi bilgisiyle camiinin bu tarihlerden once yapildigi bilinmektedir. Kucuk bir bahce icerisinde kible istikametine uzanan dikdortgen planli olarak ka"

Reviewer Avatar
Cem T.

"Edirne'nin tarihi camilerinden. Selimiye cami gibi sarayın camilerinden değil, mütevazi bir halk cami. Yapıldığı zamanına göre ihtişamlı bile sayılabilir. Anladığım kadarıyla vakit namazları hariç kapısı kilitli. Bu nedenle içine giremedim. Görebildiğim kadarıyla gayet mütevazi, olması gerektiği gibi, gösterişten uzak ama bir ibadethanenin ihtişamını taşıyor. Yolunuz düşerse uğrayın."