Cok guzel, gerçekten huzur verici ve düsündürucu bir yer. Dua almak icin gidebilirainiz. Genel olarak Harput taki güzel kabirlerin bir kaçının da fotoğrafini ekledim. Olur da Harput a yolunuz düserse mutlaka bu yukarı türbeleri de ziyaret edin.
Harput’ta Alaca Mescit'in sol tarafından bir iki metre aşağı indikten sonra kayalar üzerinde küçük bir kapı görülür. Bu Arap Baba Türbesi'nin kapısıdır. Türbe dikdörtgen şeklindedir. Zeminin tam ortasında yeşil kumaşla örtülü tahtadan bir sanduka içerisinde Arap Baba’nın cesedi bulunur. Cesedin başı yoktur. Sonradan buraya kesik bir baş konmuşsa da kesik başın cesetle hiç bir ilgisinin olmadığı görülür. Bütün uzuvlarıyla olduğu gibi varlığını sürdüren cesedin göğüs ve karnı nispeten çökmüş, özellikle el ve ayakları tırnaklarına varıncaya kadar şaşılacak bir biçimde sağlamdır. Cesedin uzun zaman mumyalanmış olduğu ifade edilmişse de bu konuda yapılan çalışmalarda sağlıklı bir sonuca varılamamıştır.
Türbenin içinde yeşil kumaşla örtülü tahtadan bir sanduka içerisinde Arap Baba’nın cesedi bulunur. Cesedin başı yoktur. Sonradan buraya kesik bir baş konmuşsa da kesik başın cesetle hiç bir ilgisinin olmadığı görülür. Bir efsaneye göre Arap Baba'nın başının kesilerek dereye atıldığında yağmurun yağacağına inanıldığından başı kesilip dereye atılmış sonradan onun başı olduğuna inanılan bir baş cesedinin yanına konulmuştur.
Maneviyatın yüksek olduğu bir Allah dostunu daha görmüş olduk. Yeri o kadar güzel ki kendisini ziyaret ettikten sonra durup manzarayı izleyip tefekkür edilecek muazzam bir yer. Camisi çok güzel küçük ama çok şirin ve tertemiz. Giderseniz kitabesini okumayı unutmayın. Maneviyatın neden bu denli yüksek oluşunu anlamış olursunuz 🤗 …
Harput'un manevî zenginliği olan velilerdendir. Adı, Yusuf olup, babasının adı Arapşah’tır. Hayatı hakkında fazla bilgi yoktur. Doğum tarihi ve yeri ile belli değildir. On üçüncü asırda yaşayan Arab Baba Harput'un fethi için gelen Selçuklu kumandanlarından olup, aynı zamanda büyük bir velidir. İslamiyet’i yaymak için bazen kılıç kullanan Arab Baba, çoğu zaman insanlara doğru yolu göstermek için vaaz ve nasihatlerde bulunurdu. Sık sık: "Kılıçla geldim, kalemle gideceğim" derdi. Vefat tarihî belli değildir. Arab Baha'nın türbesi 1276 tarihinde yapılmıştır. Türbenin alt katında kabir odası, üst katında ziyaret edilen, sanduka bulunmaktadır. Arab Baha'nın kabrinin bir özelliği de, cesedinin herkes tarafından görülebilecek şekilde olmasıdır. Daha önce ziyarete gidenler yeşil örtüleri açıp bakabilirlerdi. Son zamanlarda Arab Baha'nın naaşı camekân içine alındı. İnanmayanlar cesedin mumyalandığını iddia etmektedir. Bununla ilgili olarak şöyle bir olay anlatılır: Belediye başkanlarından birisi inanmayarak, naaşı müzeye kaldırdı. Halk buna engel olmaya çalıştılar. Ancak belediye başkanı: "Hayır, bu ceset mumyalıdır. Bunu herkes görmeli. Müzeliktir bu ceset" diye ısrar etti. Ertesi sabah cesedin, müzeye kaldırıldığı yerde olmadığı görüldü. Belediye başkanı bunu birilerinin yaptığını sandı ve tekrar müzeye koydurdu. Aynı olay birkaç defa tekrar etti. Belediye başkanı isteğinde çok ısrar etti, fakat sonunda felç oldu. Arab Baba Hazretleri'nin başı vücudundan ayrı gibidir. Bunun sebebi şöyle anlatılır: "Arab Baba'nın vefatından uzun yıllar sonra Harput'ta büyük bir kuraklık oldu. Aylarca yağmur yağmadı. Harput'ta yaşayan Ermeni asıllı bir büyücü, zengin bir ailenin kızına: "Kuraklığın bir çaresi var. Eğer ilmi kuvvetli ölmüş bir zatın başı kesilerek suya atılırsa, yağmur yağar ve kuraklık biter" dedi. Bunun üzerine Arab Baba'nın türbesine gece vakti giden kız, kapının kilidini kırarak içeri girdi. Sandukanın kapağını açtığında, o zamana kadar hiç görülmemiş olan Arab Baba'nın naaşını görünce korktu ve türbeden çıktı. Türbeden biraz ayrıldıktan sonra başını kesmek için tekrar geri döndü. Biraz önce taşla kırdığı kilidin yerinde yenisinin olduğunu gördü. Onu da taşla kırıp içeri girdi. Yanında götürdüğü bıçakla Arab Baba'nın başını kesti ve bez çuvala koyarak götürüp dereye attı. O andan itibaren gökyüzünde şimşekler çakmaya, Allahü Teala'nın gazabı tecelli etmeye başladı. Şafak söktüğü zaman sağanak halinde yağmur yağıyordu. Yağmur giderek afet halini aldı. Arab Baba'nın başını kesen kızın bulunduğu konak, kırk gün kırk gece taşlandı. Kız bir gece rüyasında Arab Baba' yi gördü ve ona: "Başımı getir, yerine koy" dedi. Bunun üzerine dereye giden kız, uzun süre kesik başı aradıktan sonra buldu ve türbeye getirip yanına koydu. Kısa bir zaman sonra yağmur dindi ve güneş açtı. Arab Baba'nın başını kesen kız ölüm anında çok azab çekti. Ölümden sonra cesedi duvarlara çarpıldı. Ailesi bu duruma sadece ağlamakla yetindi. Evliyaya yapılan eza ve sıkıntının cezası, Allah Teala tarafından herkese ibret olarak gösterilmiştir.
Harputa gittiyseniz mutlaka ziyaret etmenizi öneririm. Arap Baba camisi çok güzel bir mimariye sahip. Caminin alt bölümünde Arap Baba nın Kabri bulunuyor. Allah ın hikmeti cesedi çürümemiş. Cam bir kabın içinde beze sarılı bir şekilde korunuyor. Daha önceleri açık olarak gösteriliyormuş. Şuanda Valilikten özel izinle gösteriliyor. Arap babanın kim olduğunu oradaki türbededar da size tanıtıp bilinen Kerametlerini anlatabilir. Ama en iyisini Allah u Teâlâ bilir.
Elazığ'a kadar geldiyseniz 15 dakika mesafedeki Harput'a mutlaka gidin. Arabanız yoksa sorun değil; merkezdeki İzzet Paşa Camisinin 100 metre arkasındaki Hozat Garajından yarım saatte bir kalkan dolmuşlarla gidebilirsiniz. Harput'ta birinci durak Arap Baba Türbesi. Üst katında küçük bir mescit bulunan tarihi türbe içinde, Arap Baba'nın nâşı başında, huzur içinde ellerinizi açıp Allah'a dua edebilirsiniz.
Harput’ta bulunan Arap baba türbesi hakkında oldukça ilginç anlatılar var. Cesedinin hala cürümediği 20 yıl öncesine kadar da açık sergilendiği bu türbede yatan evliyanın adı Yusuf babası ise arapşah olarak biliniyor. Elazığ’a geldiyseniz görüp dua etmeden dönmeyin derim.
Arap Baba hakkında elde kesin bir bilgi bulunmamakla beraber türbe, Selçuklu Hükümdarı Keyhüsrev döneminde 1279 yılında yaptırılmıştır. Kitabesinde, banisi olarak Şaban'ın torunu ve Arap Şah'ın oğlu Yusuf geçmektedir. Asırlardır bedeninin çürümediğine inanılıyor. Yıllar önce bedeni sergileniyormuş fakat son zamanlarda üzeri örtülmüş. Küçük bir girişi olan bir türbe
Değerlendirme Yapın