Assos Antik Kenti

Asos’un Kalbine Yolculuk: Behramkale

Aracımız, zeytin ağaçlarıyla kaplı dar bir yolda ilerlerken, havadaki hafif meltem yüzümüze dokunuyor, denizin tuzlu kokusunu taşıyordu. Behramkale’ye yaklaştıkça, taş evlerin ve antik sokakların bize anlatacağı hikayeler için heyecanlanıyordum. Bu köy, sadece bir yer değil, aynı zamanda bir zaman yolculuğunun başlangıcı gibi hissettiriyordu.

Köy meydanında aracımızdan indik. Etraf yaz mevsimine göre sessizdi, yalnızca birkaç kuş cıvıltısı ve bir çay ocağından gelen tatlı sohbet sesleri duyuluyordu. Taş döşeli dar sokaklardan geçerken, sanki ayaklarım binlerce yıl öncesine basıyordu. İnsan bu sokaklarda sadece yürümez; her adımda, tarihe dokunur.

Athena Tapınağı’na doğru çıktığımızda rüzgar biraz daha serinlemişti. Tepeden baktığınızda sizi bekleyen manzara kelimelerle tarif edilemez bir güzellikteydi. Ege Denizi, uzakta maviyle buluşan bir resim gibi önünüzde seriliyordu. Tam o anda, burada yaşamış antik insanların neden bu tepeyi kutsal kabul ettiklerini anlamamak imkansızdı. Günbatımını izlerken zaman durdu; sadece biz, deniz, ve hafif bir rüzgar kaldık.

Behramkale, hem doğasıyla hem de tarihiyle insana başka bir dünyadaymış hissi veriyor. Taş evler arasında dolanırken, eski bir köy kahvesinde oturup taze demlenmiş bir çay içmenin tadını çıkarabilirsiniz. Eğer çocuklarınız varsa, onlara burada anlatacağınız her hikaye, hayal güçlerini renklendirecek birer masala dönüşebilir.

Eğer bir gün yollarınız Asos’a düşerse, Behramkale’nin sakin sokaklarında kaybolmayı ve Athena Tapınağı’ndan Ege’nin maviliklerini izlemeyi unutmayın. Çünkü burası, insanın hem geçmişini hem de kendini bulabileceği nadir yerlerden biri.

İçinde Tanrıça Athena adına yapılmış beş tapınaktan (Yaklaşık 1500 yıllık. Diğer dördü de ülkemizde) birininde bulunduğu, tabi günümüze sadece sütunları kalabilmiş antik kent. Asos antik kentine giriş yaptıktan sonra önce tapınağın orijinal halini gösteren bir maket var sonra tapınak tarafına çıkıyorsunuz. Bulunduğu konum manzaranın müthiş olduğu bir tepede. Konum bilhassa seçilmiş. Meşhur sütunların bulunduğu kısımdan manzarayı da ihmal etmeyin. Oradan biraz aşağıya inerseniz antik kentten kalan yapıları görmeye devam edersiniz. Erken Osmanlı camisi de bunlardan biri. Minaresiz, aktif olmayan bir cami. Onarımı yapılmış içine giremiyorsunuz. Buradan da yürüyüş yolu olarak yapılmış merdivenler üzerinden aşağıya, antik tiyatroya kadar yaklaşık bir 8-10 dk inmenizi kesinlikle öneririm. Evet iniş ve özellikle çıkış epey zor, hele sıcakta. Lakin indiğinize değecek. Aşağı inerken Agora'dan (Toplanılan yer, pazar yeri, kent meydanı) günümüze kalanlarını görme imkanınız da olacak. Asos Antik kentine giriş ücretli, müze kart geçiyor. Kente bir köyün içinden (Behramkale) geçerek çıkıyorsunuz, köylülerin sattıkları ürünlere de çıkarken de inerken de bakabilirsiniz. Yiyecek içecek hepsi mevcut. Antik Şehre girmeden hemen sol da köyün tarihi camisi de var. Biraz daha aşağıda sağda da belki umuma açık olmasına karşın Türkiye'deki en temiz tuvaleti görmeniz mümkündür efenim. Bir kişilik ama orayla ilgilenen hanımefendi alafranga olmasına karşın o kadar temiz tutmuş ki! Ben daha temizini görmedim. Yani evlerimizdekinden bile temiz desem yalan olmaz 😄

*Girişte müzekart geçerli. Gözlemlediğim kadarıyla birkaç kişi nüfüs cüzdanı ya da ehliyet almamıştı. Eğer yanınıza bu belgeleri alırsanız daha rahat bir şekilde gişeden müzekart satın alabilirsiniz. Bunlar yoksa "müzekart" uygulamasını play store ya da app store'dan indirip kayıt olup müzekart satın alabilirsiniz. QR kodu okutup içeriye girebilirsiniz. Yakına araç koyacağınız bir yer yok, aracınızı 10 dakika yürüme mesafesinde bırakıp Arnavut taş yollardan köy içinden geçebilirsiniz. Satın alacağınız ufak tefek şeyler de var. Restaurant ve bebek eşyaları vs.
*Manzarası ve tarihi dokusu gerçekten güzel, biraz daha çalışmalar ve yönlendirmeler yapılabilir. Baya büyük bir yer.
*Agora 500 mt aşağıda, tiyatro yolunun üstünde. Kepçe vs vardı sanırım çalışmalar yapılacak ilerleyen süreçlerde. Tiyatro 1 km yakın aşağıda kalıyor yolları bozuk. Kilise tiyatronun tam tersi istikamette kalıyor. Birden fazla gişenin olması lazım ve çıkış kapıları olmasına rağmen faal değil.
*Sigara içilmesi yasak olmasına rağmen bir sürü izmarit gördük ve antik kent içindeki yangın tahribat da gözüküyor. İnsanların (!) bazıları da çöplerini yerlere bırakmış.
*Ülkemiz ve insanımız daha değer vermeli.

Canakkake behramda bulunan konum olarak muazzam bir yerde olan antik kent, tapınak ve cami hepsi ayrı güzel yukarıda tapınak ziyareti yapıp doğayı izlerken aşağıda tiyatro alanına 850 mt lik bir yol ile gidiyorsunuz. Gidiş normal olsada dönüşte yorulabilirsiniz. Aşağı iniş merdiven ahşap bir yol var eğimli o yüzden dönüşte sağlık sorunu olan yorulabiliyor. Tabi yangınlardan nasibini almış fotoğraflarda görürsünüz. Ne olur dogamiza sahip çıkalım. Ben gezmeyi seviyorum tarihe önem verdiğim için bana hitap ediyor ama herkese hitap edermi bilmem. Ama ziyarete değer. Şehrin altında kotun içinde hediyelik eşya ve yene içme işlerinin olduğu bir sokak var oradada gezip vakit geçirebilirsiniz. Müze kart geçerli.

Yokuş yukarı taşlı yol, minik köy evleri onlarda taşdan her kapının önünde yöre halkı tarafından yapılmış yöresel yöresel ürünler.🍀Baya bir zahmet sonrası muthiş bir manzara eşliğinde tamrıça Athena’ ya adanmış tapınak sizi karşılıyor.🍀Müze çıkısında gemen sağda erken dönem bir Osmanlı camisi bulunmakta ve enerjisini her güren hissediyor. Gözleri kapayın ve tadını çıkarın💐Müze girişinde müze kart geçerli. Birde koruk suyu içmeden, yokuşun başında bulunan minik işletmede yaşlı bir teyzemizin yaptığı minicik mantıların tadına bakmadan geri dönmeyin hele de açsanız.🌸

Sık sık gelip gördüğümüz ve görmek istediğimiz ender yerlerden biri olan Assos Örenyeridir. MÖ. 6.yüzyılda kurulan Assos antik kenti, sönmüş bir volkanik tepe üzerinde yer aldığı için yapımında işlemesi zor ama son derece dayanıklı olan andezit taşı kullanılmıştı. Bu kentte yapılan lahitler antik dünyada çok meşhurdu ve bedenin hızlı bir şekilde toprak olmasını sağladığı için "insan yiyen lahit" olarak adlandırılırlardı. Anadolu'nun birçok yöresine Assos'tan lahit gönderilirdi.
Assos aynı zamanda bir süre filozof Aristoteles'in bir süre yaşayarak bir felsefe okulu kurmuş olmasıyla da önemliydi. Kentin en yüksek noktasında bulunan Athena Tapınağı adını, Zeus'un kızı ve 12 Olympos tanrısından biri olan Athena'dan alır. Athena şehrin koruyucu tanrıçasıdır. Anadolu'da inşa edilen ilk ve tek Dor düzenindeki tapınak olan yapı, olağanüstü manzarasıyla da ilgi çeker. Assos'ta ayrıca Roma dönemi antik tiyatrosu, agora, nekropol (mezarlık) ve surlar da görülebilir.
Manzarasıyla yıllanmış eski yerleşim yerlerinden bir yer Assos. Arabayı aşagı bırakıp az yürüyünce kardiyo yapmış oluyoruz yukarı cıkarken.

Müzekart ile giriş yapabilirsiniz. Tepede çok güzel de bir panaromik manzarası var.Tavsiye ederim.Koy içi de çok şirin.Çok güzel manzaralı kafeler var.Aracinizi bıraktıktan sonra en az 200 300 metre koy içinden taş yollarda tepede olan antik şehre yürümek gerekli.Yaşli ve engellileri birazcık zorlayabilir.

Muhteşem bir yer. Çok güzel bir manzarası var. Giriş ücretli. Müze kart geçiyor. Araçtan indikten sonra çarşı içinden geçip 5 dk. ulaşıyorsunuz. Çarşıda hediyelik eşyalar ve yöresel ürünler var. Burada tarihi birde cami var. Özellikle manzarayı çok beğendim.

MüzeKart geçerli. Vakit ayırmak gerek rahatça gezmek için. Aracınızı 5-10 dk mesafede bırakmak gerek. Girişe doğru yürürken hediyelik eşya satıcıları ve ufak cafe gibi birkaç alan var. Spor ayakkabı tercih edilmeli rahat etmek için. Yönlendirme adına daha fazla tabela vs konuşabilir büyük bir alan ama gezilip görülmeli

Girişte muzekart geçerlidir. Muzekartiniz yoksa giriste temin edebiliyorsunuz. Araclar köy icinde birakiliyor. antik kentin girişine kadar taş evlerden oluşan köy icinden yürüyerek çıkılıyor. Hediyelik esyalar satan tezgahlar dukkanlar mevcut. Birseyler yemek isterseniz antik kentin girisine kadar yerler mevcut. Antik kent manzarasıyla görülmeye değer.