"Diyarbakır'da gezilmesi gereken yerlerden bir tanesi. Cami kiliseden çevrildiği için farkli bir yapısı var."
"Bahçesi geniş içerisi temiz ücretsiz eşarplar mevcut abdest almak için yer uygun şadırvan var"
"Neresinden baksan islami bir mimarisi yok:) sonradan camilestigini eklenti beyaz minare kismindan da anliyoruz. Bu sebeplerden su ana kadar gordugum en farkli cami diyebilirim. Avlusunda olmak huzurlu ve cok keyifli. Bir adet eski güneş saati de var. Yan cephelerdeki roma sutunlari hem gunduz hem aksam etkileyiciydi🌹"
"Yapı bu coğrafyanın pek çok ulu camisi gibi kiliseden devşirme. Hama Ulu Camii ‘nin benzeri, çan kulesinden dönme bir minaresi var. Yapıda gene bazalt kullanılmış. Yapının kiliseden devşirildiğini söylemiştim ama kilise olana dek havra ve ateş (yada güneş) tapınağı olarakta kullanılmış. Sağ tarafındaki duvarın ikinci katında yer alan sütunların her biri farklı desenlerle bezenmiş."
"Mimarisi ile hayran bırakıyor , caminin içi muazzam farklı dönemlere ait mimarinin korunmuş olması geçmişe dair bilgiler veriyor bizlere .. esnaftan kahvaltılıklarınızı alıp ulu cami giriş kısmında kahvaltınızı yapabilirsiniz"
"Diyarbakır Ulu Cami, Anadolu'nun en eski camilerinden biri olup 639 yılında kentin en büyük kilisesi olan Mar Toma Kilisesinin camiye çevrilmesi ile oluşturulmuştur. Çağlardır bulunduğu bölgede yaşanan birçok deprem ve zamanın etkisi ile onarımlar geçiren Ulu Cami'ye Diyarbakır'da hüküm süren tüm medeniyetler önem vermişlerdir. Melikşah'tan Gıyaseddin Keyhusrev' ve Uzun Hasan'a dek birçok büyük hükümdarın kitabeleri caminin çeşitli yerlerinde yer alır. Şam Emeviye Cami'nin Anadolu'daki yansıması kabul edilen bir plana sahip olan Ulu Cami'nin doğu kapısı olan ana kapısından girişiniz esnasında kapı portalinin sağında ve solunda aslan ve boğa mücadelelerinin sahnelendiği kabartma motifler ile karşılacaksınız. Ana cepheden girince cephenin avludan görünen kısmında her iki katta nakışlarla bezeli korint başlıklı sütunlar göreceksiniz. Burada bulunan sütunlarda kullanılan kırmızı damarlı mermerler de yapının anıtsal duruşunu taçlandırır nitelikteler. Avluda bulunan güneş saati ise ünlü bilgin Cezeri'nin eseridir. Caminin en eski bölümü olan Hanifiler bölümünün kuzeye bakan cephesinde yani ana girişten girdiğinizde solunuzda pencere üzerinde yer alan 5 sembol görebilirsiniz. Sembollerin en sağ ve en solunda dünyaya giriş kapısı, çıkış kapısı olduğu ifade edilmekte, ortalarında ise soldan sağa svastika benzeri labirent görünümünde bir sembol, bir halka sembolü ve hayat ağacı figürü yer almaktadır. Yapının cephelerinde hayvan tasvirleri ve mücadeleleri de görülmektedir. Roma döneminden itibaren kült merkezi olarak bölgede yaşayan tüm topluluklar için bir ibadet alanı olan noktada kurulu Diyarbakır Ulu Cami bölgeye özgü siyah taşın, mermerin, Roma dönemi sütun başlıklarının, Selçuklu dönemi ve Osmanlı dönemi ekleme ve onarımlarını gösteren, Anadolu coğrafyasında önemli izler bırakan birçok medeniyetin izlerini taşıyan muazzam bir hazine niteliğinde. Kendi adıma söyleyebilirim ki sadece Ulu Cami'yi görmek için dahi Diyarbakır'a gelinir."
"Diyarbakır Sur ilçesi icersinde bulunan Ulu camii, işleme ve sütun ve mimarisi ile ön plana çıkar, ibadethane avlusu geniş ve cesitli kemer, sutunlardan oluşur. 2 katlı geniş bir alana sahiptir. Takribi inşaasi günümüze kadar olan süreçte tadilat ve restore edilmiştir böylelikle ortaya çeşitli donemlere ait iscilikler ve suslemeler çıkmıştır. Tarih içersinde bu resterasyonlar farkbedilebilir şekilde gözümüze çarrpiyor ve uyum içinde ziyaretçilerini kendine çekiyor."
"Diyarbakır Ulu camii yıllara meydan okurcasına dimdik ayakta,Diyarbakır’a gelip eğer şehrin sembolü ve manevi dinamiği olan ulu camii ve kütüphanesine gelmezseniz bilinki Diyarbakır’a uğramamışsınızdır,böyle bir muhteşem şaheseri her döşemesinde tarih kokan taşları,medresesi ve tarihi çarşısı sizlere çok şey kazandıracaktır,daha o muhteşem tarihi kapısından içeri girdiğinizde sizleri manevi bir duygu kaplıyor az ilerleyip sağda ilk kapıdan girdiğinizde diyarbekirin tarihine adını yazdırmış muhteşem yazma eserleri Türkçe Kürtçe Zazaca eserleri göreceksiniz,avlusunda şadırvanda ihtiyar heyetinin hoş sohbetlerine katılıp onlar ile oturup sohbet edebilirsiniz ,sonrasında güzel bir abdest alıp ulu caminin kapısını aralayıp namaz kılmaya içeriye girip kuranı Kerim öğrenen minik yavruların hem cıvıltılarına ortak olacaksınız hemde rabbimize ibadet edebilirsiniz.Demem o ki yıllar geçsede Ulu camii ve manevisi hala dimdik ayakta.Tavsiye ederim kıymetli kardeşlerim"
"Dinlere merkez olan ve farklı kültürden izleri bulunan cami 4 önemli mescid arasında yer alıyor güneş saatiyle mimarisiyle ilgi odağı ve huzur ortamı"
"Diyarbakır Ulu Camii, Türkiye'nin en eski camilerinden biri olarak kabul edilir ve İslam dünyasında büyük bir öneme sahiptir. 639 yılında Diyarbakır'ın Müslümanlar tarafından fethinden sonra, Roma dönemine ait "Büyük Mabed" adıyla bilinen bir tapınak dönüştürülerek camiye çevrilmiştir. Bu dönüşüm, Anadolu'daki en eski camilerden birini ortaya çıkarmış ve yapının mimarisinde Roma, Bizans ve İslam sanatının etkilerini bir araya getirmiştir. Cami, dört sütunlu planı ve geniş avlusuyla dikkat çeker. Özellikle, tapınaktan kalan bazı orijinal yapı unsurları korunarak camiye entegre edilmiştir, bu da Ulu Camii'nin hem tarihi hem de mimari açıdan eşsiz bir yapı olmasını sağlar. Caminin üzerinde farklı dönemlere ait kitabeler bulunmaktadır, bu da yapının tarih boyunca çeşitli restorasyonlar ve eklemeler gördüğünü göstermektedir. Diyarbakır Ulu Camii, sadece bir ibadet yeri değil, aynı zamanda bölgenin zengin kültürel ve tarihi mirasını yansıtan önemli bir yapıdır. Ziyaretçiler, camiyi ziyaret ederken hem bu tarihi yapıyı keşfedebilir hem de Diyarbakır'ın derin kültürel dokusunu deneyimleyebilirler."