"Tarihimize sahip çıkamadığınız için şu an sıfırdan inşa sürecinde. Kapıdaki güvenliğin verdiği bilgiye göre yaklaşık 5 yıllık bir inşa süreci var. İçeriye giremiyorsunuz. Buraya dahil olan Adalet Kasrı ayakta duruyor sadece. Onu da ancak tellerin dışından görmek mümkün."
"Güzel ve huzur verici gerçekten ayrıca güzel mangal yapabiliyorsunuz ve orada özgür 2 tane 3 tane at var orada huzur buluyorsunuz"
"Buradan bir köprü daha geçeceğiz. Hemen sağımızda Abdülaziz ‘in Avrupa gezisinden dönüşü sırasında Edirne'ye de uğraması anısına diktirdiği dikilitaş mevcut. Köprüyü geçmeden güzel bir kule ile karşılaşıyorsunuz. Bu kulede İstanbul'daki benzeri gibi adalet kasrı adını taşımakta. Sivri külahlı bir çatısı olan çok katlı, şirin bir kule. 1561 yılında yapılan bu dört katlı yapının en üst katında bir de mermer, fıskiyeli bir havuz olduğu söyleniyor. Yanındaki yeni restore edilmiş taş köprüyü de (Fatih Köprüsü ) aşarak eski Edirne Sarayı'nın kalıntılarına geliyoruz. Burası Osmanlı'nın Edirne'yi başkent olarak kullandığı dönemlere değin uzanan bir tarihe sahip. İstanbul sonrası zamanla iyiden iyiye gözden düşmüş nihayetinde içerisinde saklanan mühimmatın havaya uçurulması sonucunda epeyce bir kısmı yok olmuş dev bir kompleks. Günümüze sağlam olarak kalmış diyebileceğimiz önemli bir parçası yok. Sadece sarayın hamamına ait olan bir kısım nispeten ayakta. Birde ileride yolun kenarında yer alan bir kapı duruyor. Sarayın av için kullandığı devasa bahçedense kala kala günümüzde “Tavuk ormanı” denilen ağaçlık alan kalmış."
"Cidden güzel bir tarihi yer ayrıca restore edilmesi ayrı mutluluk veriyor."
"Milli saraylar diye güzel bir Kapı yapıp etrafını kapatmışlar, koruyorlar etrafına ağaç mı dikiyorlar, beton mu döküyorlar yoksa yeniden mi yapıyorlar belli değil."
"Restore edilmesi gereken kültürel miras , resterode emeği geçen herkese teşekkürler."
"Edirne’nin en büyük hazinelerinden biri şüphesiz Edirne Sarayıdır. Osmanlı’nın başkentliği döneminde, Topkapı Sarayı’ndan sonra en ihtişamlı yapılarından biri olarak inşa edilen bu saray, zamanla maalesef kaderine terk edilmiş. Bugün geriye kalan kalıntılar, o büyük ihtişamın ancak küçük bir gölgesi. Tarihî Değerinin Farkında Mıyız? Edirne Sarayı, Osmanlı’nın devlet yönetiminin, sanatının, kültürünün ve mimarisinin canlı bir göstergesiydi. Padişahların konakladığı, büyük davetlerin yapıldığı, saray yaşamının kalbinde yer alan bu alan, tarih boyunca pek çok önemli olaya ev sahipliği yaptı. Ama günümüzde bu devasa yapının çoğu maalesef yok olmuş durumda. Sarayın kalıntıları arasında dolaşırken, geçmişin ihtişamını hayal etmek zor. Restorasyon Şart Burada en büyük eksiklik restorasyonun yapılmamış olması. Edirne Sarayı’nın hak ettiği gibi gün yüzüne çıkarılması, sadece şehrin değil, ülkemizin de tarihi mirasına büyük katkı sağlayacaktır. Doğru bir restorasyon ve koruma çalışmasıyla, hem turistler hem de tarih meraklıları için etkileyici bir mekan yaratılabilir. Bu sarayın ortaya çıkarılması, Edirne’nin turizm potansiyelini artırır, kültürel değerlerin daha iyi anlaşılmasını sağlar. Ve en önemlisi, tarihimize sahip çıkma sorumluluğumuzu yerine getiririz. Geleceğe Kalan Miras Restorasyonla Edirne Sarayı, bir kez daha eski ihtişamını kazanabilir. Sarayda yürürken Osmanlı’nın görkemli günlerine dönmek, tarihin içinde yaşamak mümkün olur. Bu yapı, sadece taş ve duvar değil; aynı zamanda geçmişin yaşam tarzını, sanatını ve devlet düzenini anlatan canlı bir belge. Edirne Sarayı, tarihi ve kültürel olarak büyük bir değer. Ama maalesef şu anki haliyle o ihtişamından çok uzak. Bu nedenle yetkililerin ve toplumun ortak çalışmasıyla kapsamlı bir restorasyon yapılması şart. Sarayı hak ettiği gibi ortaya çıkarıp Edirne’nin en parlak yıldızlarından biri haline getirmeliyiz. Unutmayalım, tarih bizim geçmişimiz, geleceğe bıraktığımız en kıymetli miras. Edirne Sarayı’nın ışığı tekrar parlamalı."
"Edirne, Osmanlı tarihinin en önemli şehirlerinden biri. Ve bu şehrin kalbinde, büyük bir hazine yatıyor: Edirne Sarayı. Bir zamanlar padişahların sarayı, devletin yönetim merkezi olan bu yapı, maalesef yılların ihmaline uğramış. Bugün sadece kalıntılarıyla hatırlanıyor, o büyük ihtişamdan eser yok. Neden Edirne Sarayı Önemli? Burası sadece taş yığını değil, Osmanlı’nın sanatını, mimarisini ve devlet anlayışını yansıtan canlı bir tarih kitabı. Sarayın her köşesi, dönemin hayat tarzını, kültürünü ve yönetim anlayışını anlatıyor. Ama maalesef, bu önemli miras yeterince korunmuyor. Zaman Kaybedilmeden Restorasyon Şart Edirne Sarayı, gerçekten hak ettiği gibi ortaya çıkarılmalı. Restorasyon ve bakım çalışmaları bir an önce başlamazsa, bu tarihi değer daha fazla zarar görecek. Doğru adımlar atılırsa, saray sadece Edirne’nin değil, Türkiye’nin kültür turizminin parlayan yıldızı olur. Gelecek Nesillere Bir Sorumluluk Bizim görevimiz, bu büyük mirası koruyup yaşatmaktır. Edirne Sarayı, tarih severlere ve gençlere Osmanlı’nın büyüklüğünü, kültürünü anlatacak bir açık hava müzesi haline gelmeli. Yıllar sonra, çocuklar buraya gelip “İşte bizim tarihimiz” diyebilmeli. Edirne Sarayı, geçmişten gelen bir çağrı gibi. “Beni unutmayın, beni restore edin, bana sahip çıkın.” Bu çağrıya kulak vermek ve harekete geçmek hepimizin sorumluluğu. Yıllar sonra, Edirne Sarayı’nın tekrar eski ihtişamıyla dimdik durduğunu görmek istiyorsak, şimdi zamanı."
"Tadilatta olduğu için göremedik..."
"Osmanli tarihin en buyuk 2.sarayi fakat bircok kismi yok olmus veya tahrip olmus.Resteeasyon calismalari hizla devam ederse col guzel bir gorunum ortaya cikacaktir."