Mükemmel ötesi bir tarih.Çok soğuktu biz gittiğimiz de içine girip girmemek konusunda çok tereddüt ettik.
Lütfen vaktiniz olduğunda gidin ve o sanat konan sınıfları tek tek gezip eserlerle ilgili bilgileri okuyun.Aksi taktirde keyif almaz ve öğrenmezsiniz.
Bir efsaneye göre bu caminin yapılması için görevlendirilen ustası ve çırağı çalışmalara başlar ve ilerlerler.Sıra minarelere geldiği zaman da çırağın yaptığı daha çok beğenilir ve bu söylenti her yere yayılır.Bunu üzerine usta kendini kötü hisseder.
Yine yapmaya devam ettikleri bir günde çırağı ustasından sert bir dil ile su ister.Usta da buna çok alınır ve minareden kendini aşağı atar.Neden böyle bir şey yaptım diye pişmanlık duyan çırak da kendini aşağı atar ve ikisi de ölürler.
Ne kadar efsane olsa da bana çok işleyen bir olaydır o yüzden size de anlatmak istedim.
Sizlerde gittiniz de iki minarenin de farklı olduğunu ve üzerinde ki motiflerin bir tanesinde tamamlanmadığını göreceksiniz.
Şuan cami olarak kullanılmıyor tabi ki o dönemde eğitim veren bir medrese olduğu için alt kattaki sınıflar o zamana ait eserler ile doludur.Kesinlikle gitmelisiniz.
Taç kapının her iki yanından da yükselen, işlemeli gövdeli iki minaresiyle tipik Orta Asya izlerini taşımakta. Elbetteki milli rengimiz turkuaz kendini göstermekte. Kimin yaptırdığı ortada kitabesi olmadığı için tam olarak bilinmese de tahminler mevcut. Alaaddin Keykubad ‘ın ın kızı yapmış olabilir denmekte.
Değerlendirme Yapın