Eskişehir ETİ Arkeoloji Müzesi

Eskişehir il ve ilçelerinden toplanan taşınır kültür varlıkları 1945 yılında Eskişehir Alaeddin Camisi’ndeki bir depo taşınmıştır. 1966 yılında Odunpazarı Semti'nde bulunan Kurşunlu Camii Külliyesi’nde Eskişehir Müze Müdürlüğü resmen kurulmuş, teşhir ve hizmete açılmıştır. 1974 yılında Akarbaşı Mahallesi, Atatürk Bulvarı'nda yapılan yeni binasında çalışmalarını sürdürmüştür. Kültür ve Turizm Bakanlığı ile ETİ Şirketler Grubu Yönetim Kurulu arasında 28.02.2007 tarihinde imzalanan protokol gereği müze inşaatı sponsorluğu ETİ Şirketler Grubu tarafından üstlenilmiştir. Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından Eskişehir ETİ Arkeoloji Müzesi, projesinden teşhirine kadar Türkiye’de özel sektör tarafından hayata geçirilen ilk müze olarak nitelendirilmektedir.

2010 yılında Müze inşaatı tamamlanarak İdari bina hizmete girmiştir. İdari blokun bodrum katı laboratuvar, fotoğrafhane; zemin katı ise kafeterya, 1. ve 2. katları ise kütüphane ve idari bölüm olarak hizmet vermektedir. Müze bahçesinde taşınmaz kültür varlıkları sergilenmektedir. Müze teşhirinde yoğunluk olarak Dorylaion (Şarhöyük Eskişehir-Tepebaşı), Pessinus (Sivrihisar-Ballıhisar), Han Yeraltı Şehri (Han Yazılıkaya), Keçiçayırı (Seyitgazi-Bardakçı), Çavlum Köyü Eski Hitit Nekropolü (Odunpazarı-Çavlum), Demircihöyük (Çukurhisar-Tepebaşı), Karacahisar (Odunpazarı-Karacaşehir) Küllüoba (Seyitgazi-Yenikent) gibi arkeolojik alanlarda yapılan bilimsel arkeolojik kazılar, önemli buluntuları ile birlikte kronolojik olarak sergilenmektedir. Sergilenen eserler arasında mermer heykel ve heykelcikler, mimari parçalar, steller, pişmiş toprak günlük kullanım kapları, idoller, cam kaplar ve boncuklar, metal kap ve silahlar, takılar, sikkeler bulunmaktadır.

Eskişehir ETİ Arkeoloji Müzesi’nde Neolitik, Kalkolitik, Tunç, Hitit, Frig, Helenistik, Roma, Bizans, Selçuklu ve Osmanlı dönemlerini kapsayan yaklaşık 22 bin 500 taşınır kültür varlığı bulunmaktadır. Müze’nin yaklaşık 1.800 metrekarelik kapalı alanında teşhir edilen yaklaşık 2 bin eser dışında kalan 20 bin 500 eser 900 metrekarelik müze depolarında korunmaktadır.

Dünyadaki ilk lületaşı mühür Fayans Scarabe Mezopotamya eseri olup, yaklaşık 4000 yıl önce Anadolu (Eskişehir) ile Mezopotamya arasındaki ticari ilişkilerin kanıtıdır.

Kaynak: Eskişehir Valiliği.(2014). Eskişehir Rehberi (5.Baskı)

Şehir merkezinde bulunuyor ister yürüyerek ister otobüsle ulaşım sağlayanilirsiniz saat 8 ile 16.30 arasında açık 17 e kadarda ziyaret edebiliyorsunuz müzekart geçerli bilet fiyatını resimlerde paylaşacağım detaylara ordan bakabilirsiniz müzenin bahçesinde roma döneminden kalan adaklar ve mezar taşları bulunuyor içerisi ise 2 katlı ilk kat iki bölümden oluşuyor heykeller ve osmanlı selçuklu dönemi dokuma ürünleri mevcut ikinci bölümde ise Emilie Haspels adında Hollandalı bir arkeologun gözünden adlı bir sergi var Eskişehir ,Frigya keşif sürecini görsellerle ve yazılı metinle anlatıyor burayı kesinlikle gezmenizi tavsiye ederim beni müzede en çok etkileyen kısım oldu ikinci katta ise roma ,helenistik, Bizans vb imparatorlukların günlük yaşamda kullandığı eşyalar sergileniyor ve bu imparatorluklar uygarlıklar hakkında bilgi içeren metinler bulunuyor müzenin içinde kafe mevcut hediyelik eşya satılan bir makine var ordan para atıp istediğiniz ürünü seçip düşürebiliyorsunuz ( Yiyecek ,içecek makinesi gibi tıpkı) tuvaletler de tertemiz gidecek olanlara şimdiden iyi gezmeler

Konumu çok kolay yürüyerek ulaşmak mümkün, içeride birçok döneme ait birçok eser bulunuyor. Bahçesi de oldukça güzel ve eserlerle dolu. Dijital müzekart ile girmek mümkün, 5 dk içinde halledebiliyorsunuz eğer kaydınız yoksa hemen yanında bir müze cafe mevcut orada da keyifli zaman geçirebilirsiniz.

M.Ö 4000 yılından , Selçuklu ve. Osmanlı dönemine ait eserler müzede sergilenmektedir.Müze içerisinde bulunan müze cafe'de mola verebilirsiniz.
Çok keyifle 2 saatlik bir zaman diliminde müzede eserleri inceleyerek gezebilirsiniz.
Müze kart geçerli.

Eskişehir Arkeoloji Müzesi, beklediğimin çok üzerinde bir deneyim sundu. Modern yapısıyla hem sergileme düzeni hem de bilgilendirici içerikleri oldukça başarılı. Frig, Roma ve Bizans dönemlerine ait eserler, özellikle taş heykeller ve lahitler oldukça etkileyici. Temiz, sakin ve gezmesi keyifli bir müze. Eskişehir'e yolu düşen herkesin mutlaka uğraması gereken yerlerden biri.

Geçen hafta Eskişehir’de biraz kültürel bir şeyler yapmak istedim ve rotamı ETİ Arkeoloji Müzesi’ne çevirdim açıkçası çok beklentiyle gitmemiştim ama çıktıktan sonra iyi ki uğramışım dedim çünkü hem düzeni hem de sergilenen eserlerin kalitesi gerçekten şaşırttı

Müze binası modern bir yapıya sahip cam cepheli sade ama etkileyici bir giriş var içerideki güvenlik ve danışma görevlileri gayet ilgiliydiler bilet alırken öğrenciler için indirimli olduğunu öğrendim bu da güzel bir detay giriş ücreti zaten çok uygun

İçeriye girer girmez ilk dikkatimi çeken şey müzenin aşırı düzenli ve temiz olmasıydı bölümler çok iyi ayrılmıştı ve her eser detaylı açıklamalarla birlikte sergileniyordu taş devrinden Roma dönemine kadar uzanan geniş bir yelpazede eser var özellikle mezar taşları heykeller ve pişmiş toprak objeler ilginçti bazı eserlerin yanında küçük ekranlar vardı dokunmatik olarak bilgileri inceleyebiliyorsunuz bu da ekstra keyifli bir deneyim sağlıyor

Işıklandırma tam kararında ne fazla karanlık ne de göz yorucu şekilde aydınlatılmış salonlar ayrıca müzenin bir köşesinde küçük ama keyifli bir hediyelik eşya bölümü var oradan küçük bir magnet aldım fiyatlar da uygundu

Müzeyi gezmek ortalama 45 dakika ile 1 saat sürüyor ama her vitrinde biraz zaman geçirince daha da uzayabilir içeride klima çalışıyordu ortam oldukça sakin ve serin oturup dinlenebileceğiniz banklar da vardı

Sonuç olarak Eskişehir’e gelip sadece sokaklarda gezinip fotoğraf çekmekle kalmayın biraz da geçmişe dönün ETİ Arkeoloji Müzesi bu şehirde kesinlikle görülmesi gereken yerlerden biri beklentimin çok üstünde bir deneyim yaşadım sakin sessiz öğretici ve ilham verici bir yer tekrar yolum düşerse yine uğrarım

Bahçede ve alt galeride mezar taşları mevcut. Günümüz mezar taşı kültürünün nereden geldiğini anlayacaktır gezenler. Mezar taşında bile kültürel etkiler taşıyoruz memleket olarak. Üst galeride höyüklerden çıkarılan parçalar var. Eskişehire gelirseniz tavsiye edilir. Bilgilendirme yeterli. Yazıtlar çevrilmiş.

Meraklısına tunç çağından ve m.ö 4000 yılından kalma eserlerden, selçuklu dönemine ve osmanlıya kadar eserler sergilenmektedir. Müze iki katlı olup girişte müze kart ile giriş sağlanmaktadır. Detaylı gezmek için en az 2 saatinizi ayırmanız tavsiye olunur. Yeme içme için müzenin içerisinde bulunan müze cafeyi tercih edebilirsiniz menüsüne bayıldım, içerideki eserlerden esinlenerek oluşturulmuş salata v.s yiyecekler ilginç ve aç iseniz denenebilir. Otopark sorunu yok ve Pazar günü de açıktı.

Bayramda ve pazartesi gitmemize rağmen açıktı. Normalde müze çalışanları nemrut olur ama buradakiler güleryüzlüydü ve yardımcı oldular. Gezerken keyif aldığım bir müzeydi. Herkese yönelik ve açıklayıcıydı.

🏛Müzeye müze kart ile giriş yapabiliyorsunuz.

Müzenin bahçesinde (ön ve sol arka kısımda) yazıtlar, tanrılara adanmış adak taşları, mezar taşları,lahitler bulunuyor.
İçeri girildiğinde sol taraftaki salon roma dönemine ait.ikinci katta farklı dönemlere ait eskişehir civarından çıkarılmış eşyalar var.

Müze içerisinde fotoğraf çekilmek isterseniz, yerlere, selfie noktası yazan yazılar koymuşlar. Bence tatlı bir düşünce. Müze yapı itibariyle ferah, komple cam kısım falan çok hoş.

Önce bahçe,sonra ilk katı gezerken kapıdan geçip cam bölmeyi, ardından ilk katın tamamlanmasıyla merdivenle/asansörle üst kata çıkıp, üst kattaki iki ayrı bölümü gezip çıkış yapabilirsiniz. Alt katta da, üst katta da ilk girdiğiniz yeri yarılayıp ikinci bölme girişine gelince ikinci bölmeye geçip ardından ilk bölmeye geri dönüp geziyi tamamlamak daha mantıklı.

Müzedeki Hekate heykeciklerinin fazlalığı Tanrıça Hekate'ye olan özel ilgimden dolayı beni çok etkiledi. Üst katta eski dönem aracı sürebileceğiniz ücretsiz bir simülasyon olması da çok güzeldi. Doğal taşlar için ayrılmış bölümler olması ayrı güzeldi. Kalsedon taşını bile koymuşlar helal olsun.

Müzenin yanında müze kafe var, müze ziyaretinden sonra orda da zaman geçirebilirsiniz.

Neolitik, Kalkolitik, Tunç, Hitit, Frig, Helenistik, Roma, Bizans, Selçuklu ve Osmanlı dönemlerini kapsayan eserler arasında mermer heykel ve heykelcikler, mimari parçalar, steller, pişmiş topraktan günlük kullanım kapları, idoller, cam kaplar ve boncuklar, metal kap ve silahlar, takılar ve sikkeler bulunmakta.

Mutlaka ziyaret edilmeli.