"Eceabat'a giderken sakindi. Otomobil ile geçiş 155 TL ve sadece nakit kullanılıyor. Dönüşte tur otobüslerine denk geldik. Sıra fazla idi. Otobüs yeri kalmayınca bizi aradan aldılar."
"Otomobil ile geçmek isterseniz ücreti 140 tl aynı gün geri dönerseniz 90 tl. Onun dışında içerisinde tuvalet izleyebileceğiniz yerler ve kantini vardı."
"Taksiler icin Gidis 140 tl aynı gün dönersen dönüş için 90 tl ödedik fiyat biraz fazla daha uygun yapabilirler"
"Çanakkale ilinde merkezde bulunan feribot iskelesi; 2006 yılı Ağustos ayında Çanakkale bölgesindeki iskeleler ve deniz ulaşımının özelleştirme kararıyla Türkiye Denizcilik İşletmeleri'nden (TDİ) Çanakkale İl Özel İdaresi'ne devriyle faaliyetlerine başlamıştır. Çanakkale İl Özel İdaresi şirketidir. Fiyatlar dönemin ekonomik şartlarına göre standarttır."
"Sıra bekleyi göze alıyorsanız , çanakkale köprüsüne göre fiyatı yarı yarıya, manzara mükemmel"
"Çok güzel hizmet veriyorlar personel güler yüzlü işlerinde başarılar dilerim"
"Kendi aracıyla yük indirip bindirecek olan vatandaş için bekleme alanı yolcusuyla vedalaşabileceği aracını bırakıp çanta valiz indirebileceği gibi bir alan yok."
"Çanakkale Boğazı (Hellespontos, dardanelles, Akdeniz Boğazı, Kal‘a-i Sultâniyye Boğazı) Çanakkale Boğazı boy ve en bakımından İstanbul Boğazı’nın iki mislidir. Boğazın uzunluğu, iki kıyısına aynı uzaklıkta yani tam ortasından geçen bir çizgi üzerinde 62 kilometreyi bulmaktadır (İstanbul Boğazı’nın orta çizgisi üzerinde ölçülen uzunluk ise 30,5 kilometredir). Çanakkale Boğazı’nda da İstanbul Boğazı’nda olduğu gibi derinliği 60 metreyi bulan bir oluk boğazı baştan başa geçerek Marmara denizini Ege denizine bağlar.Derinlik Nağaraburnu önündeki darlaşma alanında 102 metreye, Çanakkale-Kilitbahir çizgisinin biraz kuzeyinde de 106 metreye iner. Çanakkale Boğazı’nda da İstanbul Boğazı’nda olduğu gibi üst üste bulunan iki akıntı sistemi vardır. Üst akıntı, Karadeniz’in az tuzlu ve hafif olan sularını Ege denizine doğru götürmekte, buna karşılık Ege’nin daha tuzlu ve daha ağır olan suları bir dip akıntısı ile Marmara’ya girmektedir. Bu iki farklı yoğunluk ve tuzluluktaki su kütlesi birbirine karışmadan üst üste durur, fakat farklı istikametlere doğru akar. Çanakkale Boğazı tarihin çeşitli dönemlerinde farklı adlarla anılmıştır. İlkçağ’larda bu boğaz Hellespontus adıyla biliniyor, bu da mitolojideki Kral Athamas’ın kızı Helle’nin adından geliyordu. Koçun üzerinde uçarak İyi ve neşeli süren yolculukta tam Çanakkale Boğazı’nı geçerlerken büyük bir fırtına kopar. Helle koça iyi tutunamadığı için dengesini kaybederek denize düşer ve boğulur. Bu olaydan sonra da buraya “Hellenin Denizi” anlamına gelen Hellespontos (Çanakkale) adı verilir. Günümüzde Avrupalılar Çanakkale Boğazı’na çoğul olarak “Dardaneller” adını verirler. Bu isim Truva Kralı Dardanos’un adını taşıyan şehirden gelmektedir. Dardanos adlı şehir daha Ortaçağ’a gelmeden ortadan kalktığı halde Türk döneminde boğazın en dar yerinde karşılıklı olarak inşa edilen iki kaleye birden Avrupalılar tarafından Dardanellia denilerek boğaza da “Dardaneller Boğazı” ve daha sonra da çoğul olarak Fransızca Dardanelles, Almanca Dardanellen ve İtalyanca Dardanelli denilmiştir. Çanakkale Boğazı’nın adı Osmanlılar’a ait eserlerde genellikle Akdeniz Boğazı olarak geçer. Meselâ Pîrî Reis’inKitâb-ı Bahriyye’sinde hep bu ad görülür. Türkler tarafından Fâtih Sultan Mehmed döneminde boğazın Anadolu kıyısında inşa edilen kaleye ve bu kalenin çevresinde gelişen şehre Kal‘a-i Sultâniyye adı verilince boğaza da Kal‘a-i Sultâniyye Boğazı denilmeye başlandı. Şehir daha sonra Çanakkale adını alınca boğaz da bu isimle anıldı ve bu isim bütün eski isimlerini unutturarak tamamen yerleşti. Hatta 1940’lı yıllardan sonra Batı’da neşredilen bazı atlaslarda bile Çanakkale Boğazı adının esas alındığı, Dardanelles isminin bunun yanında parantez içinde yer aldığı görülmektedir Çanakkale Boğazı ve kıyıları tarihin çok erken dönemlerinden günümüze kadar çeşitli tarihî olaylara sahne olmuş ve kıyılarında dönemlerine göre Truva, Dardanos, Abidos, Sestos, Lampsakos gibi çok önemli şehirler kurulmuştur. Şunu da hatırlamak gerekir ki klasik İlkçağ medeniyeti Ege denizi kıyılarında yerleştiği sıralarda ve henüz İstanbul önem kazanmadan önce Çanakkale Boğazı kıyıları İstanbul Boğazı’ndan daha fazla bir canlılığa sahipti. Pers Hükümdarları Dârâ ve Serhas Yunanistan’a hücum ederken Çanakkale Boğazı’ndan geçtiler, dönüşlerinde yine bu yolu kullandılar."
"Bayıldım hava yağmurlu olmasa kim bilir daha ne kadar şanslı hissettirecektin"
"İki hafta önce Çanakkale’den Eceabat’a geçtik tarihi yarım adayı gezmek, çocuğuma tarihini tanıtmak için. Sıra beklemedik girdik, rahatça gittik, çıktık. Çok konforluydu. Tek puanı kırmamın nedeni ise sitede 250 lira yazarken bizden 320 lira ücret talep ettiler. Köprü zaten 400 lira. Eee nerde kaldı sizin avantajınız, deniz yolculuğu yapmaktan başka?"