Gürcü Mehmet Paşa Cami

Genel Puan: 4.6 15 Oy
Erzurum Cami Sultanmelik Mh., 25030 Yakutiye/Erzurum
Çalışma saati bilinmiyor
Konum

Hakkımızda

Erzurum'un tarihi Gürcü Mehmet Paşa Camii'nde huzurlu bir ibadet deneyimi yaşayın. Muhteşem mimarisi ve manevi atmosferiyle gönlünüzü fetheden camimizde, namazlarınızı kılabilir, manevi huzur bulabilirsiniz. Erzurum gezilerinizde mutlaka ziyaret etmeniz gereken bir mekan. #GürcüMehmetPaşaCamii #Erzurum #ErzurumCamii #Cami #İbadet #TarihiYerler

Müşteri Yorumları

4.6 /5

15 değerlendirmeden

15

Toplam Yorum

Değerlendirme Yapın

Değerlendirme yapabilmek için yapmalısınız.
Avatar
KoSeKu
8 ay önce
1648 yılında yapılmış Erzurum daki çoğu camiden farklı bir taşıyıcısı var, ahşap kolon kiriş ve tali kiriş kullanılmış. Çok estetik duruyor
Giriş yapın ve yorum bildirebilirsiniz
Avatar
Sait Ç.
3 yıl önce
Çevre düzenlemesi ile birlikte günyüzüne çıkan caminin tadilatının yapılması gerekiyor.
Giriş yapın ve yorum bildirebilirsiniz
Avatar
İsmâil Hakkı F.
bir yıl önce
1648 den günümüze. 3 kimselerin yaninda bulunuyor
Giriş yapın ve yorum bildirebilirsiniz
Avatar
Gokhan B.
bir hafta önce
☺️👌🏻 …
Giriş yapın ve yorum bildirebilirsiniz
Avatar
SERDAR Ç.
bir yıl önce
1648 yılında o zamanın Erzurum valisi Gürcü Mehmet tarafından yapılmış. Büyük değil küçük cami. Ahşap tavanlı
Giriş yapın ve yorum bildirebilirsiniz
Avatar
Yakup C.
7 yıl önce
Ecdadımız şehrimizin her yerini maşallah güzel eserler ile donatmış.Allah onlardan razi olsun. Küçük şirin bir cami. Bu muhitte birbirine yakın çok sayıda küçük cami mevcut. Eski Erzurum un şiddetli kışları ve yağan çok kar düşünülünce bu camilerin yakınlığınin hikmeti anlaşılmaktadır. Sadaka-ı cariye manası Ecdadımızı bu eserleri bırakmaya sevk etmesi muhtemel.
Giriş yapın ve yorum bildirebilirsiniz
Avatar
Onur G.
5 yıl önce
Haremden çıkma olduğundan Hadım lakabıyla da anılır. Gürcü asıllıdır. Bazı kaynaklarda Kanûnî Sultan Süleyman’ın son sadrazamlarından Semiz Ali Paşa, bazılarında ise II. Selim devrinde Erzurum Beylerbeyi Hüsrev Paşa tarafından saraya hediye edildiği belirtilir. Enderun’da iyi bir eğitim gördükten sonra çeşitli görevler üstlendi. I. Ahmed’in tahta çıkışının ardından Kapıağası Mustafa Ağa’nın yerine has odabaşı oldu (2 Şâban 1012 / 5 Ocak 1604). Aynı yıl sadâret kaymakamı Sarıkçı Mustafa Paşa’nın, Sûfî Sinan Mehmed Paşa’dan başka merkezde vezir olmaması sebebiyle divan toplantılarının yapılamadığını belirterek başkapıcıbaşı Dâvud ve mîrâhûr-ı evvel Mustafa ağalarla birlikte has odabaşı Gürcü Mehmed Ağa’nın vezirliğe getirilmesini istemesi üzerine üçüncü vezir olarak (Sâfî’ye göre ikinci vezir; Zübdetü’t-tevârîh, II, vr. 27b) divana girdi (26 Rebîülâhir 1013 / 21 Eylül 1604). Bir ay sonra da isyan halinde olan askerlerin Beylerbeyi Hacı İbrâhim Paşa’yı öldürmesiyle ciddiyet kazanan taşkınlıklarını önlemek üzere Mısır beylerbeyi yapıldı (28 Cemâziyelevvel 1013 / 22 Ekim 1604). Olumsuz mevsim şartlarına rağmen ve meşakkatli bir deniz yolculuğu ile Mısır’a gitti. Suçluları cezalandırarak sükûneti sağlamasına rağmen “gadr-i vüzerâ” ile (Karaçelebizâde Abdülaziz Efendi, s. 508) yedi ay sonra azledip yerine Yemenli Hasan Paşa getirildi (8 Safer 1014/25 Haziran 1605). İstanbul’a dönüşünün ardından Tuna yalıları ile birlikte Belgrad muhafazasını da üstlenmek üzere Bosna beylerbeyi oldu (17 Muharrem 1015 / 25 Mayıs 1606). Macar serhaddindeki görevleri, serdar Kuyucu Murad Paşa’nın sadrazam tayin edilip İstanbul’a gitmek üzere bölgeden ayrılmasıyla serdar kaymakamı olarak daha da genişledi (Şevval 1015 / Şubat 1607). Sadrazam Kuyucu Murad Paşa ikinci defa Anadolu seferi için Üsküdar’a geçtiğinde İstanbul’daki işleri takip ve idare etmek üzere sadrazamın telhisiyle sadâret kaymakamlığı görevine getirildiyse de (1 Rebîülevvel 1018 / 4 Haziran 1609) Belgrad kale meydanında kâgir bir tophâne yaptırması, Kanije ile Eğri’den getirtilen büyük toplarla bu tophâneyi takviye ile meşgul olması sebebiyle bu davete hemen icâbet edemedi. Aslında bazı isyan hareketlerine çözüm bulmak için Üsküdar’a geçmiş olduğu daha sonra anlaşılan Murad Paşa buradaki beş aylık ikametinden sonra İstanbul’a dönmüş ve şark seferini ertesi yıla bırakmıştı. Şâban 1018’de (Kasım 1609) İstanbul’da toplanan Dîvân-ı Hümâyun’a Gürcü Mehmed Paşa altıncı vezir olarak katıldı; Kuyucu Murad Paşa’nın çıktığı son şark seferinde de sadâret kaymakamı tayin edildi
Giriş yapın ve yorum bildirebilirsiniz
Avatar
jacko 0.
7 yıl önce
Çok eski ve güzel. Yardıma muhtaç bir camii.
Giriş yapın ve yorum bildirebilirsiniz
Avatar
Furkan M.
2 yıl önce
🖤 …
Giriş yapın ve yorum bildirebilirsiniz
Avatar
Cahit D.
3 yıl önce
şu an tadilatta olan tarihi bir camii
Giriş yapın ve yorum bildirebilirsiniz
Yükleniyor...