Ülkemizde alışkın olduğumuz şans eseri bulunan yerlerden değil, hikayesiyle araştırılıp izinden gidilen bir hikayesi var. Bu hikaye bizi kendine en çok çeken detaylardan biriydi
Kültür ve Turizm Bakanlığı ve Hitit Üniversitesi Arkeoloji bölümün çalışmaları ile görülmesi gereken muhteşem bi yer. Günümüzden 3200 yıl önce yaşanan bu alanı ziyaret ettiğinizde siz de o dönemde yaşıyor hissine kapılacaksınız. İdari binalar, kilit taş ve depreme karşı geliştirilen 3200 yıllık mühendislik harikalarını gördükçe şaşkınlığınızı saklayamayacaksınız.
Bölgedeki İncesu kanyonu ile birlikte gelinip görülmeye değer. Ancak sadece burası sizi şuanki bulunan ziyarete açık alanlar sizi tatmin etmeyebilir. Yüzlerce yıl sonra Alacahöyük, Hattuşa, Şapinuva Eskiyapar, Resuloğlu Höyüğünün tüm gerçeklikleri ortaya çıktığında asıl kıymete o zaman binecek ancak şimdi o gerçekliklerin çıkması için daha çok kazi yapılması gerekiyor buralarda 2-3 aylık kazı ile işimiz zor. Müthiş heybeti ile büyük ağaç’ın altında dinlenin.Gelmişken kanyona kesin gidin kibele kabartmasının en büyüğünü görün.
Daha çalışmaların devam ettiği bir ören yeri. Şu anda 2 bina ziyarete açık. Aktif çalışma yapılan 5-6 alan bulunmakta. Antik kentin bölgede çok daha geniş alanlara yayıldığını düşünülüyor. 10-15 yıl sonra tekrar gidilip görülmesi gereken bir yer olarak düşünüyorum. Çok bir şey göreceğiz diye heveslenerek gitmeyin, bizim gibi gerçekten antik kentlere ilginiz varsa gitmenizi tavsiye ederim.
hititlerin önemli merkezlerinden biri olan, dönemsel olarak bazı kral ve kraliçelerin yaşadığı şehirlerinden olan şapinuva; etrafı ve içinde yükselen ağaçlar ile harika bir peyzaj tablo gibi. hititlerde kadın ve erkeklerin günümüz ileri medeniyetlerindeki gibi eşit olduklarına dair bulguları içeren anadolu’nun muhtelif yerlerinde çıkan tabletlerde genellikle adı geçen kent burası. alaca ve amasya ovalarının kesiştiği boğazda kurulu bir şehir olarak kızılırmak boyunca uzanan ticaret yoluna hakim bir kent. bu kentin bir özelliği de hititlerin arınma amaçlı hac yaptıkları bir şehir olması, gelemeyenler de burada yazılan muskaları ve duaları arınma aracı olarak kullanıyorlar. kral tuthaliya ve kraliçe tudeşpa hitit ülkesini bu merkezden yönetmişler. şu an temeli kalmış bazı binaların kendine özgü mimarileri ile 2-3 katlı oldukları tespit edilmiş, sene m.ö. 1300 dolayları.
Dünyanın merkezinde, yerleşik hayata geçme sürecinin başladığı, aynı zamanda dini bir merkez de olarak kullanılan bu ören yeri Çorum ili Ortaköy ilçe sınırlarında bulunan, her ne kadar reklamı yapılamadığı için diye söylense de aslında ulaşım ve barınma sorunları yüzünden istenilen verimin alınamadığı, amacına hizmet edemeyen, bence çok güzel turistik bir merkez. Açık mekan bilet gerekmiyor.
Her ne kadar sadece o tarihten geriye taşları kalsa da etkileyici bir yer..iki yeri gezebilşyorsunuz diğer yerler kazı yapıldığı için kapalı ..ilk açık olan yerde sadece o zamanın merkez binasıdan geriye kalan taşlar var diğer yerde ise o zamanın ambarı sayılacak bir yer kocaman vazolarla dolu toprağın altına kömülmüş ..
Değerlendirme Yapın