Sveti Georgi Bulgar Kilisesi

Edirne Kilise

Hakkımızda

Edirne'nin tarihi güzelliğinde, huzurlu Sveti Georgi Bulgar Kilisesi'nde manevi yolculuğunuza başlayın. Bulgar Ortodoks inancının simgesi olan kilisemizde, tarihi mimari ve dingin atmosfer sizi bekliyor. Edirne kilise, Bulgar kilisesi, tarihi kilise #SvetiGeorgi #Edirne #BulgarKilisesi #Tarih

Müşteri Yorumları

4.5 /5

40

Toplam Yorum
Reviewer Avatar
Ahmet KOCABAŞ

"Bulunduğu konum itibariyle Edirne gezinize buradan başlamanızı veya burada bitirmenizi tavsiye ederim. Çünkü Edirne'nin tam girişindeki mahalle içerisinde bulunuyor. Küçükte olsa ücretsiz bir otoparkı mevcut. Güzel bir mimariye sahip, tahrip olmamış bir kilise."

Reviewer Avatar
Nilüfer D

"Çok ama çok güzel bir ibadethane🙏🏻 48 yaşındayım, ilk defa faal bir kiliseye girdim. Eşimle gittik. Girdiğim gibi kilisenin Kutsallık ruhu kapladı içimi ve çok duygulandım. Bir müslüman olarak (Elhamdülillah) bu denli duygulanacağımı, bu Kutsal hissi yaşayacağımı tahmin etmedim. EDİRNE HARİKA🌸🌸🌸🌸🌸🧿BURAM BURAM TARİH KOKUYOR🫠🫠🫠 HER GİTTİĞİMİZDE İLLÂKİ SELİMİYE CAMİİNDE, 2 REKÂT NAMAZ KILIP, DUALAR EDİYORDUK. BU DEFA BİR KAÇ CAMİ VE KİLİSE ZİYARETİ NASİP OLDU. Ben Lüleburgaz da yaşıyorum. Burda doğup, büyüdüm. GURUR DUYUYORUM TRAKYALI OLDUĞUM İÇİN...BU TOPRAKLARIN İNSANI OLDUĞUM İÇİN 🇹🇷💞🤍 ARZU EDEN HERKESİ BEKLERİZ MEMLEKETİMİZİN BU NADİDE KÖŞESİNE🥰🥰🥰"

Reviewer Avatar
Gezilecek yerler rehberi

"Edirne'de merkezede bir kilise .. 1880 de burada yaşayan Bulgar vatandaşlar için ibadete açılmış bir kilise. Mahalle arasında bulunuyor.. halkın günlük yaşantısınada gözlemliyorsunuz..saat 17 .00 ye kadar açık..içeri girdiğimizde kilise . bana çok ilginç geldi... İçeride fotoğraf çekmek yasakmış .ben çektikten sonra yazıyı gördüm..🙂oradaki görevli nazik ilgili bir bey..kilise hakkında bize bilgi verdi.. . Tesekkurlerr"

Reviewer Avatar
Çisem Burcu Gürbüz

"Gittiğimizde açık değildi. Ancak dışarıdan görsel olarak aşırı etkileyici bir mimarisi vardı. Ara sokaklardan geçerken hiç ümidim yoktu böyle görkemli bir yapıyı göreceğime. Ancak bir dahakine içini de ziyaret etmek isterim."

Reviewer Avatar
Hasan Polat

"Bulgar Kilisesi. İçi, mimari yönden şatafatlı değil. 17.00'de kapanıyor. Bahçesinde tuvalet mevcut."

Reviewer Avatar
FATMA BETÜL ARIKAN

"İlgilenen beyfendi çok kibar. Edirne’nin yerel halkının yaşamını net bir şekilde gördüğümüz sokaklardan geçerken karşımıza çıkan güzel kilise."

Reviewer Avatar
İbrahim Alver

"İlk defa bir kilise görme deneyimim oldu. Bu kilise genellikle bulgar halkının çoğunlukta orada yaşamasından ötürü yapılmıştır. İçerisinde hz isa ve havarilerinin ve onun gibi birçok resimler var. İçeride ziyaret edenler fotoğraf asla çekemiyor sebebini sorunca kötü amaçla kullanılmasından ötürü söylendi."

Reviewer Avatar
Ahmet Benek

"1880 yılında Kıyık Semti'nde yapılan kilise Edirne Valiliği tarafından restore edilmiş olup, günümüzde halen ibadete açıktır."

Reviewer Avatar
Ecem Akyürek

"Bu kilise, 1880’lerde Edirne’deki Bulgar Ortodoks cemaati tarafından inşa edilmiş. O dönemler Osmanlı topraklarında yaşayan Bulgarlar için çok önemli bir ibadethaneymiş. Bugün ayakta kalmış olması, hem tarihsel anlamda hem de mimari açıdan bir mucize gibi. İçeri adım attığında zaman duruyor gibi hissediyorsun. Her taş, her fresk sana bir şey anlatmaya çalışıyor. Sessizlikte Yankılanan Ruhaniyet İçerisi küçük ama oldukça etkileyici. Sessizliğin içinde yankılanan bir huzur var. Hiçbir gürültü yok, sadece geçmişin sesi kulağında çınlıyor. Ahşap ikonostasis, İncil’den sahnelerin resmedildiği ikonalar ve o karakteristik Ortodoks atmosferi... Hepsi tam yerinde. Bir müze gibi ama yaşayan bir müze. Restore Edilmiş Ama Ruhu Bozulmamış Kilise yakın zamanda restore edilmiş ama iyi ki “fazla ellememişler.” Orijinalliği büyük ölçüde korunmuş. Dış cephedeki taş dokusu, içerideki lambalar, tavan süslemeleri... Hepsi insana bir şey hissettiriyor. Hani bazı tarihi yapılar restore edilince o eski havasını kaybeder ya? İşte burası onlardan değil. Ruhu hâlâ yerli yerinde. Lokasyon – Şehrin Sessiz Köşesi Edirne merkezde ama öyle çok bilinen bir yer değil. Haritadan bakarsan hemen bulursun. Yakınında otopark sıkıntısı yok, yürüyerek de kolay ulaşılır. Kalabalıklardan uzak, sakin bir sokakta yer alıyor. Etrafındaki mahalle de tam nostalji kokuyor. Tavsiyem Şu: Edirne’ye sadece ciğer yemek ya da Selimiye’ye bakmak için gitme. Bir saatini ayır, bu kiliseye uğra. Belki içeride bir görevli olur, belki olmaz ama kapı genelde açık. Fotoğraf çekmek istersen saygılı ol, ama kesinlikle çekilecek kareler var. Hele gün batımında dış cephesine vuran ışık… Telefonda filtreye bile gerek yok."

Reviewer Avatar
Orhan S.

"Edirne sokaklarında yürürken, kalabalığın ve gürültünün biraz dışında, sessizce kendi varlığını sürdüren bir yapı karşılar sizi: Sveti Georgi Bulgar Kilisesi. Belki ilk bakışta fark edilmez, büyük bir gösterişi yoktur; ama içine girdiğinizde, sanki başka bir zamana adım atmış gibi hissedersiniz. Bu kilise, sadece taş duvarlardan, ikonlardan, fresklerden ibaret değil… O aynı zamanda geçmişin fısıltısı, bir halkın dua eden sesi ve unutulmaya yüz tutmuş dostlukların izidir. Sınırların Ötesinde Bir Miras Sveti Georgi Kilisesi, Osmanlı döneminde Edirne’de yaşayan Bulgar Ortodoks topluluğu tarafından 1880 yılında inşa edilmiştir. Bu tarihî yapı, Edirne’nin yalnızca bir Osmanlı başkenti değil, aynı zamanda farklı milletlerin barış içinde yaşadığı bir hoşgörü şehri olduğunu hatırlatır. Kilise, Bulgar halkının inancını, kimliğini ve kültürünü yansıtırken; Edirne’nin çok katmanlı kültürel yapısının da önemli bir parçasıdır. Bugün Bulgaristan’dan gelen pek çok ziyaretçi, atalarının yaşadığı bu topraklarda sessizce bu kiliseye uğrar. Kimileri dua eder, kimileri yalnızca oturur ve geçmişi düşünür. Çünkü bu yapı, bir ibadethane olmanın ötesinde, aidiyetin ve hafızanın somutlaştığı bir yerdir. Mimari Bir Sadelik, Ruhani Bir Derinlik Kilise, şaşaalı değil; aksine oldukça sade ve ağırbaşlı bir duruşa sahiptir. Ama bu sadelik, içinde taşıdığı anlamı daha da güçlü kılar. İçeriye adım attığınızda sizi karşılayan ikonalar, gözlerinizi yakalayacak altın süslemeler değil; ama her biri yüzyıllık bir elin izini taşır. Fresklerdeki figürler, yalnızca dini birer sembol değil, aynı zamanda geçmişe yazılmış sessiz mektuplardır. Ahşap oyma ikonostasis, Ortodoks geleneğinin ruhunu yansıtırken; yüksek tavanlar ve küçük pencereler, içeri süzülen ışıkla birlikte ruhani bir atmosfer oluşturur. Burada zaman durmuş gibidir. Ne günümüzün telaşı vardır, ne de teknolojiyle kuşatılmış bir dünyanın kalabalığı. Sadece huzur vardır… ve tarih. Bugünün Dünyasında Bir Hatırlatma Sveti Georgi Bulgar Kilisesi, bize çok önemli bir şeyi hatırlatıyor: birlikte yaşamanın, farklılıkları kabullenmenin ve kültürel zenginliği korumanın kıymetini. Yüz yılı aşkın süredir ayakta kalan bu kilise, yalnızca bir topluluğun değil, aynı zamanda Edirne’nin ve Balkanlar’ın ortak hafızasının da bir parçasıdır. Bu yapı sayesinde geçmişi yalnızca tarih kitaplarında değil, sokakların arasında, taşların içinde ve duaların yankısında da hissedebiliriz. Bugün bu kilise sessiz olabilir, belki çok sık ayin yapılmıyor olabilir. Ama o hâlâ yaşıyor. Gelen her ziyaretçi, dokunan her el, edilen her dua, bu yapının varlığını sürdürüyor. Ve her şeyden önemlisi: geçmişle bugünü, Bulgaristan’la Türkiye’yi, inançla kültürü birbirine bağlayan görünmez bir köprü olarak kalıyor."