Kakava Şenlikleri

Hıdırellez zamanı, yurdun dört bir yanından duyanın koşup geldiği, 4 gün süren, eğlencesi bol, kalabalığı yoğun, bir keyifli atraksiyon. Edirne bu miktarda kalabalığa karşı dizayn edilmediği için nereye gitseniz kuyruk bulacaksınız, ciğercide, hediyelikçide, kurabiyecide, benzin istasyonlarında, tuvaletlerde 🫩
Kuyruk beklemeyi ve kalabalığı kaale almazsanız, Roman havaları eşliğinde acayip kurt dökülüyor☺️
en azından bir kere gelinip, görülesi 😃

Fotoğraf ve videolar bana ait izinsiz kullanmayın

girişler ücretsiz, kırkpınar güreş alanında yapılıyor (sarayiçi) çok eğlenceli ve keyifli o kadar kalabalığa rağmen asla yerlerde çöp vs yok 3-4-5-6 mayıs tarihleri arasında oluyor
(2025 güncel) tuvalet,yeme içme yerleri, hediyelik dükkanlar bir çok imkan sunulmuş🙏🏻💖

Edirne’de her yıl baharın gelişini kutlamak için düzenlenen Kakava Şenlikleri, adeta kültür ve coşkunun harmanlandığı bir şölen! Roman kültürünün renkli dokusu, müzik, dans ve ateşle birleşince ortaya muhteşem bir atmosfer çıkıyor. Sarayiçi’nde sabaha kadar süren eğlence, dileklerin nehre bırakılması ve Kakava ateşi etrafında toplanan kalabalık görülmeye değer. Hayatınızda en az bir kez deneyimlemeniz gereken bir gelenek!

Edirne-Saray içinde her yıl 5-6 Mayısta düzenlenen Kakava Şenlikleri tam bir karnaval halinde geçiyor.Türkiye buraya akıyor.Özellikle romen vatandaşlarımız renk cümbüşü içinde şenliklere renk katıyor.Kakava şenlik ateşi yakılıyor.Halk oyunları konserler veriliyor.Edirne ile Sarayiçi arası 5 km .Edirme İstanbul arası 240 km

2025 yılında 3-4-5-6 mayısta düzenlenen eğlencenin sonuna kadar yaşandığı güzel bir etkinlik. Roman havasına doyacağınız, dilek ağacına dileklerin asılıp köşe başı davul zurna eşliğinde dans edebileceğiniz keyifli bir etkinlik.

Edirne’de her sene Mayıs ayının başında bir şey olur. Şehir birden değişir.
Sokaklar kalabalıklaşır, hava değişir, insanlar daha neşeli konuşmaya başlar.
Bunun tek bir sebebi vardır: Kakava Şenlikleri.

Kakava, aslında Roman kültürüne ait bir gelenek.
Ama zamanla Edirne’nin ruhuyla bütünleşmiş.
Artık sadece Romanların değil, herkesin sahip çıktığı bir kutlama haline gelmiş.

Ne Oluyor Bu Kakava’da?

Önce insanlar Tunca Nehri kıyısındaki Sarayiçi’ne toplanıyor.
Gündüzleri çalgılar çalıyor, oyunlar oynanıyor, çocuklar koşturuyor.
Renk renk kıyafetler, kahkahalar, müzik…
Her köşede farklı bir hayat var gibi.

Ama asıl olay akşam ateşler yakıldığında başlıyor.
Kocaman Kakava ateşi yanıyor.
İnsanlar o ateşin etrafında toplanıyor, eğleniyor, oynuyor, zıplıyor.
Bazıları dilek tutup üstünden atlıyor, bazıları sadece izliyor ama herkesin yüzü gülüyor.

Burada zengin-yoksul, genç-yaşlı, kimse birbirinden üstün değil.
Herkes eşit, herkes aynı ateşe bakıyor.

Roman Kültürünün Kalpten Gelen Hali

Kakava’yı özel yapan şey sadece eğlence değil.
Bu, bir kültürün nesilden nesile taşıdığı bir gelenek.
Roman halkı bu şenlikte sadece eğlenmiyor;
kendi hikayesini anlatıyor, kendi müziğini, dansını, yaşam enerjisini paylaşıyor.
Ve bunu öyle içten yapıyorlar ki, orada olan herkes bu enerjiyi hissediyor.

Bir Günlük Değil, Hatırlık Bir Anı

Tamam, belki şenlik sadece 1-2 gün sürüyor ama etkisi uzun kalıyor.
Oraya bir kere giden, “bir dahaki yıl yine gelmeliyim” diyor.
Çünkü bu sadece bir festival değil.
Bu, baharın gelişiyle insanın içini kıpır kıpır yapan bir şey.

Gecenin sonunda, insanlar nehir kenarına gidiyor.
Kimileri nehre dilek bırakıyor, kimileri “Baba Fingo” gelsin diye suya bakıyor.
Efsane bu ya… Ama mesele efsane değil, mesele umut.
Çünkü Kakava aslında tam da bu:
Yeni bir başlangıca inanmak.

Gerçekçi Konuşalım

Evet kanka, kalabalık çok oluyor.
Bazen organizasyon aksayabiliyor, çadırlar doluyor, otopark sorunu oluyor.
Ama samimi söylüyorum:
Atmosfer, her şeyi unutturuyor.
Kimse birbirine kötü davranmıyor, herkes bir arada eğleniyor.
Çünkü o gün orada herkes “şenlik” ruhunu yaşıyor.
Kimse kimseyi yargılamıyor, sadece hayatı paylaşıyor.

Edirne, konumu itibariyle oldukça güzel bir şehir.Anadolu’yu Avrupa’ya birleştiren bir konumda olması nedeniyle zengin bir kültüre de sahip. İl genelinde Osmanlı Türk kültürünü yansıtan 612 tarihi eser varmış. Bu eserlerden bir bölümü (ki bunlar Selimiye Camii, Üç Şerefeli Cami, Kervansaray, Meriç Köprüsü, Eski Cami v.b.) sağlamlılığını korumakta olup halen kullanılmaktadır. Bunlara benzer bir bölüm tarihi yapı da restore edilmektedir.  Ayrıca il genelinde 29 adet SİT alanı mevcut.Mayıs ayında Kakava şenliklerine de ev sahipliği yapıyor.

Kakava, Edirne’nin sadece bir etkinliği değil, bir kimliği aslında.
Yılda bir defa, Mayıs’ın başında şehrin ritmi değişiyor.
Roman kültürünün en canlı yansıması olan bu şenlik, yıllardır hem Edirnelilerin hem de şehre dışarıdan gelen binlerce kişinin buluşma noktası hâline gelmiş durumda.

Şenliklerin merkezi Sarayiçi…
Sabah erken saatlerden itibaren alan dolmaya başlıyor.
Yerlisi, yabancısı, turisti, öğrencisi… herkes orada.
Kurulan çadırlar, müzik sesleri, mangal kokusu, çocukların çığlıkları…
Ortam hem kalabalık hem sıcak, hem düzensiz hem samimi.

Her Şey Gerçek, Her Şey Canlı

Kakava’da kimse rol yapmaz.
Çünkü şenlik zaten kendiliğinden yaşanır.
Roman vatandaşlar davul-zurna eşliğinde kendi kültürlerini özgürce sergilerken, izleyenler de bu coşkuya dahil oluyor.
Yani izleyici yok, herkes katılımcı aslında.

Özellikle akşam saatleri yaklaştığında heyecan iyice artıyor.
Çünkü o Kakava ateşi yanacak.
Kocaman bir odun yığını tutuşturuluyor ve insanlar onun etrafında halkalar oluşturarak eğlenmeye başlıyor.
Ateşin etrafında dans edenler, zıplayanlar, dilek dileyip üstünden atlayanlar…
İnan, o anı yaşamak için orada olman gerekiyor.
Ne video, ne fotoğraf, o hissi tam olarak anlatamaz.

Efsane, İnanç ve Umut Bir Arada

Kakava’nın ruhunda bir efsane de var: “Baba Fingo”.
Gece yarısı insanlar Tunca Nehri kıyısına gidiyor.
Bazıları suya dilek bırakıyor, bazıları sessizce bekliyor.
Baba Fingo’nun suyun içinden çıkacağına inanılıyor — ama mesele onun çıkıp çıkmaması değil.
Asıl mesele, o gece herkesin içten içe bir umut taşıması.

Kakava, aslında tam da bu demek:
Yıl boyunca biriken yorgunluğu atmak,
Geçmişi ateşte bırakmak,
Ve yeni bir sayfa açmak.

Gerçeklerle Bakınca…

Kakava çok güzel ama her şey toz pembe değil.
Evet, kalabalık bazen kontrolsüzleşiyor.
Tuvaletler yetersiz olabiliyor, park yeri sıkıntı, güvenlik zayıf anlar yaşıyor.
Ama işin ilginç tarafı şu:
Kimse bunları çok da mesele etmiyor.
Çünkü oraya gelen insanlar ne lüks arıyor, ne şov…
Sadece birlikte olmayı, eğlenmeyi, kültürü yaşamayı istiyor.

Ve bu yüzden, oradaki atmosferin doğallığı başka yerde kolay kolay bulunmaz.

⸻

Kısaca:

Kakava Şenlikleri;
bir konser değil,
bir fuar değil,
bir sosyal medya etkinliği hiç değil.

Bu şenlik, Edirne’nin ruhunu ortaya koyan, samimi, kalpten gelen bir gelenektir.
İçinde neşe var, inanç var, kültür var.
Ve her yıl bir kez, herkes o ateşin etrafında bir araya gelip hayata yeniden başlıyor gibi oluyor.

Bir gün gidip yaşamadıkça tam anlaşılmaz.
Ama bir kere gidersen,
her sene dönmek istersin.

İslam inancında Hıdırellez, iki büyük peygamber olan Hızır ve İlyas'ın buluşmasının kutlandığı bir bayramdır.

Bu gün, dünya genelinde sıkıntıya düşen insanların yardımcısı olduğuna inanılan Hızır ile denizlerin hükümdarı olduğuna inanılan İlyas’ın dünyada buluştuğu gün olarak kabul edilir ve kutlanır.

Şenlikler şehre katkı sağlıyor. Fakat belediyenin hizmetleri yeterli değil. 100'e yakın karavan ve bir o kadar da çadır olmasına rağmen bu alana seyyar tuvalet ve seyyar su sistemi yapılabilirdi. Alana Günde 1 kez tanker ile su dağıttılar. Şenlikler sadece bir sahne, yemek standları ve satıcı tezgahlardan oluşmamalı. Daha zengin içerikler de düşünülmeli. ( kültür, sanat, Yerel etkinlikler vs.). Çok sayıda polis vardı ancak bir, iki noktada kümelenmişlerdi😞. Hırsızlık ve kargaşaya rastlamadım🙂. Katılım çok yüksekti, bu katılım sayısını yetkililer değerlendirmeli. Böyle giderse önümüzdeki yıllarda şenlikleri kendi aralarında yaparlar.