Tarihi Rüstempaşa Kervansarayı

Öncelikle 16. YY yapısı olduğu düşünülerek yapılan restorasyon ve mimari çalışma başarılı bir şekilde gerçekleştirilmiş. Ancak odalardaki otel konseptini aşırı derecede yetersiz bulduk. Hele ki odaların içine yerleştirilmiş olan deprem sığınağı kadar banyo ve tuvalet altyapının yetersiz olmasıyla birlikte nemli ve rutubetli bir hale dönmüş. Sabah kahvaltısı ise oldukça şaşırtıcıydı bir büyük yemek porselen tabağına konulmuş olan iki domates iki dilim salatalık üç adet farklı bayat peynir ve sınırlı çay ile avluda bulunan kedilerle birlikte yaaaa nasip deyip yemeğiniz gerekiyor. Biz kedilere vermeyi tercih ettik kahvaltılıklarımızı. Çalışanlar yorgunlar belki de sıcaktan dolayı Diyelim. Sonuçta 16. yüzyıl da yapılmış bir yapının otele çevrilmesi için çok ciddi bir kaynak gerekli , o yüzden otel kelimesini kullanmamak daha pratik olabilir. ancak bu haliyle fiyat açısından değerlendirdiğinizde bazılarını tatmin edebilir bazılarını da mutsuz edebilir. 21. yüzyılda yaşadığımız düşünüldüğünde şahsen tekrar kalmayı düşünmeyeceğim bir otel olarak güzel Edirnemizde hatıralarımıza yer edindi. Ancak fotoğraflar oldukça güzel. O havayı bir yaşamak gereli diyebilirim.

Avlulu hanlar planındandır. Dikdörtgen avlunun çevresine iki katlı odalar yerleştirilmiştir. Katların avluya bakan yüzleri, revaklıdır. Revakların arkasında ocaklı ve nişli odalar bulunur. Uzun yanlarda, karşılıklı olarak yukarı çıkan merdivenler vardır. Üst kat pencere ve kapı kemerlerinde tuğla süsleme ilginçtir. Kesme taş ve tuğladan örülmüş duvarlar yapıya anıtsal bir görüntü kazandırmaktadır. Rüstem paşa kervansarayı 1972 yılında restore edilerek otel haline getirilmiş ve başarılı görülen bu restorasyonla 1980 yılında ağa han mimarlık ödülü’nüde almıştır.

Mükemmel bir avlu. Resmi tatilde gitmemize rağmen çok sakindi. Kafa dinlemek sakinleşmek için on numara bir mekan. Türk kahveside çok lezzetliydi. Edirneye gidersem kesin tekrar uğrayacağım mekan. Şiddetle tavsiye ederim muhakkak uğrayın derim

Edirne seyahatimizde konaklamak için burayı tercih ettik. Ücretsiz otoparkı bulunuyor, hem vale hem de resepsiyon personeli gayet ilgili. Yapı gereği kış aylarında biraz soğuk olabiliyor ama odalarda kalorifer ve kliması bulunuyor. Özellikle tarihi bir şehirde tarihi bir binada kalmak çok keyifliydi. Her bir odanın önünde kendisine ait sedirler bulunuyor. Sıcak zamanlarda avluda oturmak ve sedirde vakit geçirmek keyifli olabilir. Konaklamamız oda kahvaltıydı. Genel olarak yorumlara baktığımda kahvaltıyı az bulmuşlar ama ne bahsedilen kadar az ne de herşey dahil otellerdeki gibi fazlaydı. Etrafta zaten yemek olanakları olduğu için biz pek takılmadık. Olumsuz yorumum bu tarihi yapının her yerinde o dokunuşu görmek isterdim, odalardaki tuvalet ve banyoda modern fayanslar kullanılmış. Estetik olarak daha çok taş ağırlıklı bir tasarım düşünülseydi daha da etkileyici olurdu.

Otel olarak kendi işletmesi bulunuyor. Bunun yanısıra halka açık kafesi mevcut. İçeriye girip fotoğraf çekilmek ya da ziyaret etmek ücretsiz.

Çok güzel tarihi atmosferili restoran kafe, bayıldım🥰 Güzel fotoğraflar ve videolar çekmek için harika bir ortam

Şu an otel olarak kullanılıyormuş ama otel görevlisi yine de girmemize izin verdi. Keşke bir kısmı müze olsaymış. Güzel bir yapı.

Restoran yapmışlar ama hizmet maalesef çok kötü. Çok yavaştı.Kızım Lotuslu Magnolia istedi. Çok ağır geldiği için yiyemedi

Kervansaray olarak değerlendirmek gerekirse (işletmeden bağımsız) atmosferi çok güzel, Edirne tarihinin ihtişamının bir göstergesi yapının konumu ayrıca çok güzel, Edirne old town un merkezi kabul edilebilir, gezilmesini tavsiye ederim.

Kanuni Sultan Süleyman'ın Sadrazamı Rüstem Paşa, Mimar Sinan’a yaptırtmıştır. Klasik Osmanlı mimarisinin ilginç örneklerinden olup Kanuni döneminin görkemli yapılarındandır. Avlulu hanlar planındadır. Dikdörtgen avlunun çevresine iki katlı odalar yerleştirilmiştir. Katların avluya bakan yüzleri, revaklıdır. Revakların arkasında ocaklı ve nişli odalar bulunur. Uzun yanlarda, karşılıklı olarak yukarı çıkan merdivenler vardır. Üst kat pencere ve kapı kemerlerinde tuğla süsleme ilginçtir. Kesme tas ve tuğladan örülmüş duvarlar yapıya anıtsal bir görüntü kazandırmaktadır Rüstem Paşa Kervansarayı 1972 yılında restore edilerek otel haline getirilmiş ve başarılı görülen bu restorasyonla 1980 yılında Ağa Han Mimarlık ödülünü almıştır.